6 aylık bebeklerin gördükleri diğer bebeklere olumlu yaklaşımı ebeveynleri tarafından kolaylıkla fark edilebilir. İki bebek yan yana koyulduğunda ise bebekler yanındaki bebeğe dokunmaya, saçını ve/veya giysilerini çekmeye başlarlar. Bebekler 10 aylık olduğunda bu davranışlar daha belirginleşir. 14 ile 18 aylık bebekler her zaman aynı oyuncaklarla oynamasalar bile yan yana farklı oyuncaklarla oynamaya başlarlar. 3 yaştan itibaren çok derin ve yakın arkadaşlıklar olmasa da arkadaşlıklar başlar ve zamanla derinleşerek ömür boyu sürer.
– Çocuklar için arkadaşlığın önemi nedir?
İlkokul yıllarında kurulan arkadaşlıklar doğal dünya ve ilişkilerle ilgili şeyler öğrenmek için ortam hazırlamaktadır. Çocuklar; toplum kurallarını, başkalarının istek ve haklarına saygı duymayı büyük çoğunlukla arkadaş ilişkileri sayesinde öğrenirler. Ayrıca çocuklar yeteneklerinin farkına vararak, zayıf yönleri hakkında fikir edinirler. Arkadaşları ile birlikte oynamanın verdiği mutluluk ile birlikte zaman geçirmenin verdiği zevk birleşip katlanır. Ayrıca çocuklar takım çalışması, sorumluluk alma ve aldığı sorumluluğu yerine getirme gibi özellikleri büyük çoğunlukla arkadaşlarından öğrenirler.
Ergenlikte kurulan arkadaşlıklar ise korunaklı aile yaşantısından bağımsız yetişkin hayatına geçişe aracılık etmektedir. Ergenlikten önce sırlarını anne ve babaları ile paylaşan çocuklar, ergenlik dönemi ile birlikte sırlar anne ve babadan çok arkadaşlarla paylaşmaktadır. Arkadaşlıklar ergenlik döneminde kimlik gelişimine çok büyük katkı sağlamaktadır.
Arkadaşlık ilişkileri çocukların olumlu davranışlar benimsemesini desteklemekle birlikte, olumsuz davranışlar kazanmasına da yol açmaktadır. Okul döneminde toplum kurallarına uymama, yalan söyleme, küfürlü konuşma gibi olumsuz davranışlar edinilebilirken, ergenlik döneminde; saldırganlık, suça eğilim ya da yıkıcı davranışlar arkadaşlardan öğrenilebilmektedir.
– Bir kardeşin olması çocuk için arkadaşlık kavramını etkiler mi?
Arkadaşlıklar çocukların gelişiminde önemli yer alsa da kardeşleri de önemli yer almaktadır. Fakat kardeş ilişkilerinde çok büyük farklılıklar vardır.
Kardeşinin doğması ile ihmal edildiğini düşünen çocuklar öfkelenerek anne ve babası ile karşı karşıya gelebilmektedir. Ayrıca, çekişme duygusu ortaya çıkabilmektedir. Bu durum oyuncak paylaşımını da engelleyebilmektedir. Kardeşinin doğması ile ihmal edildiğini hisseden öfkeli çocuk arkadaşları ile geçirdiği zamanda sakinleşebilmektedir. Bu çocuklar, daha güçlü arkadaşılar kurmaya çalışmaktadırlar.
Kardeşlerinin doğmasını rekabet olarak algılamayan ve kıskanmayan çocuklar ise kardeşlerinin gelişimine yardımcı olurlar, oyuncaklarını paylaşırlar ve birlikte oyun oynayabilirler. Kardeşi ile güzel ilişki kuran bu çocuklarda ilkokul döneminde arkadaşlık ilişkileri biraz daha geri planda olmakla birlikte, çocukların ailelerinden uzaklaşıp bireyselleştiği ergenlik döneminde arkadaşlık ilişkilerine verdiği önem daha çok artacaktır.
– Onlar için arkadaş edinme süreci nasıl kolaylaştırılır?
Ailelerin yardımsever ve empatik çocuklar yetiştirmesi süreci olumlu etkileyecektir. Çocuklar arkadaşlarını kırdıklarını, arkadaşlarının canını acıttıklarını anlayamayabilirler. Bu durumda ailelerin çocuğa fiziksel cezalandırma uygulamaksızın arkadaşlarını üzüldüğünü, kırıldığını ya da arkadaşlarının canının yandığını fark ettirmeleri önem teşkil etmektedir.
Sevgi dolu, şefkatli ve sıcak bir aile ortamında çocukların büyümeleri akran ilişkilerine yansıyacak ve çocukların sıcak ilişkiler kurabilmesini destekleyecektir.
Ebeveynler yardımseverlik konusunda çocuklarına örnek olarak, onları da yardımsever olmaları konusunda yönlendirmeliler. Ebeveynler, çocukların çevrelerine karşı yaptığı yardımsever davranışları mutlaka takdir ederek bu davranışları pekiştirmeliler.
Evde koyulan kurallar, ebeveynlerin yaptığı davranışlarla çelişirse kuralların yaptırım gücü olamayacaktır. Bu yüzden ebeveynlerin düşünceli ve cömert davranışları ile çocuklarına örnek olması gerekmektedir.
Ailelerin empatik, sıcakkanlı, yardımsever, şefkatli bir çocuk yetiştirmeleri, çocukların kuracağı akran ilişkilerini kolaylaştıracak ve arkadaşlıkların gücünü artıracaktır.
– Dijital çağ çocukların arkadaşlıklarını nasıl etkiliyor?
Bazı çocuklar arkadaşları ile geçirdiği vakti, bilgisayar oyunları oynamaya ya da çizgi film seyretmeye tercih etmektedir. Fakat bu durum çocukların ilişki kurma becerilerinin yeterince gelişmesini engellemektedir. Çocuklar gerçek arkadaşlık kavramını öğrenememektedirler. Çünkü sanal ortamda kurulan arkadaşlıklar ve ilişkiler çok yüzeysel olmaktadır. Ayrıca çocuklar, akran ilişkileri ile pekişen; hoşgörü, nezaket, saygı gibi temel kavramlara uzak yetişmektedirler.
Bu çocuklar empati duygusundan yoksun olmaktadırlar. Hedefleri oynadıkları oyunu kazanmadan öte gitmemektedir. Sadece oyun kazanmaktadırlar fakat bir süre sonra galip gelmek de onları mutlu etmemeye başlamaktadır. Sanal ortamda karşılarındaki kişinin üzüntüsüne tanıklık edememektedirler.
– Ebeveynlerin zorlaması ile kurulan zoraki arkadaşlıklar çocukları nasıl etkiler?
Çocuklar da yetişkinler gibi arkadaş seçimlerini kendileri yapabilirler. Ve bu seçimler çoğu zaman kendi ile aynı değer, tutum ve davranışta olan arkadaşlardan yana olur. Her çocuk kişiliğini ilişkilerine yansıtır. Bazı çocuklar akran ilişkilerinde temkinli davranıp uzun süre arkadaşlarını izledikten sonra arkadaşlık kurarken, kimi çocuklar ise hemen arkadaşlık kurabilirler.
Ebeveynlerin, çocuklarının arkadaşlık ilişkilerine karışması çocuklarının özgür kararlar vermesini engellemektedir. Çocuklar arkadaşlarıyla kurduğu ilişkilerde ne zaman, nasıl davranacağına kendi karar vermelidirler. Çocukların akran ilişkilerinde özgür davranması ve kendi kararlarını kendi vermesi kişilik gelişimi için önem arz etmektedir.
Çocukların arkadaş ilişkilerinde yaşadıkları sorunlar kendilerini geliştirmeleri için önemli bir fırsattır. Ebeveynler, çocuklarının arkadaşlık ilişkilerinde ortaya çıkan problemlere dâhil olmadan sadece izleyici konumunda olduklarında; çocuklar mücadele etmeyi ve hissettiği olumsuz duygularla başa çıkmayı öğrenecektirler. Aslında gerçek yaşamın küçük bir provasını yapmış olacaklardır. Ebeveynlerin dâhil olması ile bu deneyim öğrenilemeyecek ve iler ki yaşamda çocuklar aynı problemler ile karşılaştıklarında deneyimleri olmadığından hayal kırıklıkları daha büyük olacak ve olayı daha derinden yaşayacaklardır.
Ebeveynler, çocuklarının arkadaşlık ilişkilerinde yaşadıkları problemleri nasıl çözdüklerini izledikten sonra çocuklarının fiziksel şiddet gibi uygun olmayan bir çözüm yoluna başvurduklarını görürlerse; mutlaka doğru olan çözüm yolunu, çocuk ile açıkça konuşmalıdırlar. Bu konuşma olabildiğince sakin, anlayışlı ve öğretici olmalıdır.
Baby And You Dergisi
Sevgilerimle,
Merve ÖZ
Yorum Yap